Bıdı bıdı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bıdı bıdı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Haziran 2012 Cuma

Ay bizde misağfir var yaaa



Yemin ederim bu cümleyi duymaktan bıktı usandı bezdi arkadaşlarım, çünkü bizim ev yolgeçen hanı, adeta bi konaklama mekanı sürekli gelen giden olur ,aslında sürekli kadro aynıdır muhtemelen ama ben çay yap, sofra kur kaldır,ikram yap,kahve yap, mutfağı toparla, fal baktır derken avare olduğum ,köle ısaura olduğum,bonus olarak kuzenler yazın bizde kaldığı için yatmak bilmediklerinden mütevellit bi türlü telefonda konuşamıyor hatta pc başında zevzeklenemediğim için isyanlardayım daha doğrusu ben değil bana ulaşamayanlar isyanlarda..

Diğer yandan ne desem düzeltmeye çalışan, herşeyi uzatan sorun eden, beni ağlayacak ya da cinnet boyutuna getiren biri "seni artık üzmicem" dedi aniden ve sanki nur inmiş gibi, aksakallı dede rüyasına girmiş hatta bizzat kendi gibi, bally koklamışçasına huzurlu, sakin, damarına da bassam "laf vurmuşsun ama cnm" diye başlayan sakin cümleler kurmakta..

Bir anda greek müzik dinleme isteğim coştu ve dün google da dolu şarkı dinledim, beğendiklerimi indirdim
yunan radyosu dinledim netten vs, bu sabah hemen exa radyo açtım hatta yenlenmiş bi gün önce favori radyoları ayarladık habire arabesk çaldı nereye tıklasak dellendik güldük gırgır yaptık..neyse sabah tıkladım Bursa Fm açıktı genelde karışık hatta arabesk çalar, tam değiştirmek için elimi uzattım aaaa!!
gereek müzik!! yunanca çaldı bütün gün! delirdim ürktüm dokunamadım açıp kapasam eski haline dönücek diye ama o an twitterda bunu konuşur üçbuçuk atarken netten arattım değişti mi tarzı aniden bu radyonun diye,açtım türkçe çalıyodu!
Nini sakin, gizi benim gibi panikte, ve vardığımız sonuç: EVREN MESAJINI ALDI BEBEĞİM!!
muhahah diğerlerini de almasını umuyorum akşama kadar greek çaldı yemin ederim gözlerim yuvalarından fırladı ses klibi ve ekran ss aldım düşünün kendimden şüphe ettim ya yusuf yusuf olup:)
 Yunanca demişken severim çok nedense ve hatta sürekli dinlediğim bi şarkı var şahanee siz de dinleyin allaşşkına bak!! indirebilin diye erinmedim upload ettim size:

Listen or download antonis remos 04 - mi fygeis for free on Prostopleer
Sözlerinin çevisi şöyle:
bu gözler ki, bana sürekli bakardı
aynı gözler bugün bana farklı bakmaktalar
bu eller ki beni ısıtıyorlardı
ateş gibi..iki bıçak gibi
vücutta çentik bırakırlar
sakın gitme..sakın gitme!
su almış gemiye benziyor aciz kalp
sakın gitme,sakın gitme
nasıl karşı koyacağım bilmiyorum
beni denizin dibine çeken o şeye ..
kaç yıl harcadım senin denizinde
aşkımızın dalgalarına karşı
ne fırtınalar yaşadık
ama gene de hayatta kaldık
şimdi eğer gidecek olursan
iki kurban olacağız
o dudaklar ki
beni tatlı bir şekilde öperdi
aynı dudaklar
en sonunda beni aldatacaklar
sakın gitme..sakın gitme

şimdi eğer gidecek olursan
iki kurban olacağız...

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Silgi kullanmadan resim çizmeye hayat denirdi di miii?

Erdost, Mia beni mimlemişler aynı konuda..Çok teşekkür ediyorum.Bir de Crazywomen mimlemiş:)
Konu için Erdost gibi ben de görsel hazırladım  çok hoşuma gitti çünkü:


Bekleyen 2 mimim daha var belki de 3 ama öncelikle "MİM "konulu bir yazı yazmak istiyordum ben.
Ve hiç silmeden bu konudan devam edeyim o zaman yeri gelip konuyu açmışken ilk düşündüğüm bu oldu çünkü)
Bu ara çok tatsız yazılar okudum mimlerle ilgili.Mimlerin sadece link değişimi amaçlı olmasından mimleyen kişinin bile mimlediklerini okumadığına,yazacak bişey bulamayanların blogunu bunlarla doldurduğunu kadar bir ton şey.Arada sırada dile getirilir bunlar yeni değil.Rahatsızlık veren şeyler de var yok değil.Ama uslup denen şey önemli ve ben buna takık biriyim açıkçası.Sonuçta bir paylaşım bu nefret kusulacak bir şey değil.
Benim de sevdiğim ve sevmediğim mim türleri var elbette ve size kendinizi veya bir konuda fikrinizi anlattırmayacak hoşunuza gitmeyen bir mimi nazikçe es geçebilirsiniz,bunda kırılacak bişey de yok ayrıca mimleyen adına. Benzer mimler yapmışsam da yazmıyorum ben mesela.Soru-cevap mimleri bir bütünü sağlamıyosa sevmiyorum. Aynı sorunun bin türevi içeren mimleri de sevmiyorum mesela bu ara bir kitap mimi var böyle..Sevmediğimi de yapmıyorum bunda alınacak bir durum yok.
Çok fazla ismin mimlenmesinden de pek hoşlanmıyorum tek postta , bu o kadar fazla blogda benim adım geçsin çabası gibi görünüyor mimleyen adına negatif bir durum bu, (amaç bu değilse de) buna dikkat edilmesini öneririm her birine gidip okuyup yorum yazamazsınız ayrıca bu biçimde? E cevapları okumayacaksanız neden mimliyosunuz?
Yazıcak bişey bulamayanlar mı mim yapar olmuş? Mim uydurmak adına saçma sapan sorulara rastlamıyor değiliz bunu onaylayıp cevaplamamak ve birilerini mimlememek bir an önce bitmesine yardımcı olur bu türün:p  E sadece mimlerden oluşan bir blog ne kadar samimi gelir ne kadar okunur ki,gene mi mim der çıkarsın ya da hiç okumazsın panelinde görünce bir süre sonra. Böyle yapanlar varsa da içerik sıkıntısı çekiyordur yapmamalıdır.Çok mimleniyorsanız birkaç post kendi yazılarınıza yer vermelisiniz en azından.
İlk postlarımda bunu siminyayla da konuşmuşuz yorumlarda.Link değişimi amaçlı mı bunlar? E link olarak vermeyin siz de,ve de çok zor yahu:( nasılsa yorumlara gelecek bahsedilen blog sahibi. Zaten birbirini takip eden,izlediği bloglarda bulunan insanların salt link değişimi söz konusu olmaz bana göre,birbirlerine destek oluyorlardır zaten bu sadece bir paslaşma.
Mim bence bir oyun,kokoloji gibi, ya da bir konuda "ben bunu düşünüyorum ya sen?" demenin en güzel yolu. Hepsi bu.Öyle de konular var ki o konuda yazmak aklınızda yoksa eğer kendinizi sorgulamanıza sebep oluyor. Yaratıcı ve okuyana da yazana da bişeyler katan mimler var.
O konudaki fikrinizi mim sayesinde anlatmış oluyorsunuz mesela  misinin bu mimini ben çok beğendim ve kendime sormadığım bir soruyla karşılaştım,her cevaplayan da kendince ele aldı.
Babalar ve kızları mimi elmyram ve beni apayrı sebeplerden ağlattı ve birbirimizi daha iyi tanımaıza sebep oldu. Çok eğlenip cevaplarına güldüğümüz mimler de oldu harem mimi mesela:D

Öyle sorular var ki,merak ettiğiniz bir bloggerı eğer soruları önemsemiş ve düzgün cevaplar vermişse (ki öyle olmalı,saygısızca geçiştirerek yazıcaksanız yazmayın hiç) onu tanıma yolunca ciddi adımlar atarsınız. Hatta çok ortak yanımızı bulduğumuz bloggerlar bu yolla keşfedilebiliyor da:) MiM etiketine tıkladığımda amaann dediğim yada özenerek yazmadığım tek konu yoktur.
Çok anlam veya art niyet yüklenmemeli ama dikkatli olunması gereken noktalar var onları da saydık.

Mimden korkmayınız sizi yemez, suyunu çıkartmayınız size zararı olur der öperim:*
Bir de elmyramı ,aradia ve muzurellamı mimlerim yanına:D

27 Ocak 2012 Cuma

Önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan zormuş..

 Son zamanlarda zamanı bol buldum blog blog dolaşıyorum, sıkıntılı zamanlar yaşıyorum ve okumak beni yazmak kadar rahatlatıyo.
Genelde yorum yazmak ben burdayım demek gibi bi amacım yoktur bilen bilir, ama kendime yakın samimi olduğuna inandığım blogların kaçırdığım yazılarını da okuyorum (bunu da bilirler). Zaten blogroll umda olan blogların güncellemelerine mutlaka her gün bakıyorum düzenli.Beni izlesin izlemesin yorum yazsın yazmasın, severek okuduklarım var,benim tek kelime yazmadan ziyaret edenlerim olduğu gibi:)
Yeni keşfettiğim yada kısayollarıma eklediklerime de gidince asla bir tek yazısını okuyup önyargıyla yorum yazmam bu arada yeri gelmişken not edeyim bunu. Ama kale almaz gibi okuyup okuyup çıkmakta olmaz sürekli arada ses vermek gerek, okuyorum seni diye(ki blog sahibi motive olsun ya da varsa başka bakış açıcı ordan da baksın olaya,maksat düşünce çeşitliliği ). Bence de bunu kaldıramayacaksanız yazmamalı ya da yoruma kapamalısınız o yazınızı.Herkes beni haklı bulsun pohpohlasın beklentisi sizi istediğiniz yere ulaştırmayabilir.
Bir yazısını çok beğenirim diğeri bana taban tabana zıt gelebilir sonuçta.Ve birinin kilitli olmayan günlüğü bunlar, bizim sözümüzle kendini değiştirecek geliştirecek olan var olmayan şiddetle size dönecek ,üzecek modunuzu düşürecek (sizin yorumlarnıza) yanıtlar da olabilir. Oluyo..
Bu ara birkaç kere başıma geldi bu, ya da şahit oldum çok defa.
Ama ben iyi niyetli bir insanım benim başıma gelmez sanıyorum nedense, herkes beni bilir tanır sanki:(
Aptallaşıyorum bazen evet:)
Neyse, yeniden yeniden kendimi ifade etmeye çalışmak beni çok inciten bişey bunu bir kere daha anladım.Sanki yazdığım okunmamış ya da bambaşka bir anlam çıkartılmışsa ben öyle demek istemedim bu böyle dememeye karar verdim an itibarıyla.
Çünkü önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan zordur derler ya bir kere yanlış anlaşılmışsanız bir daha ne deseniz sizi duymayacaktır karşınızdaki.
Aynı fikirde değilsem asla muhalefet yorum bırakmamaya karar verdim. Muhalefet demek yanlış olur aslında,negatif mi demeliyim,kendi düşüncem fikrim yani, sadece kendi penceremden bana göre...
ve ben de yorum forumumda böyle yazdım,...farklı pencere..bu ne demek?
Benim için her yapılan yorum, daha doğrusu o anki yazıma gelen yorum demeliyim, 
o anda içinde bulunduğum halet i ruhiyeme göre değerlendirdiğim durumun farklı insanlarca kendi dillerince yorumlanması demektir
Bu bana daha objektif olmayı, olaylar karşısında empati kurmayı ve kendi açımdan daha güçlü vedirayetli olmayı öğretiyor zaman zaman. Kendimdeki eksilerimi bulmama da,karşımdakini anlamama da faydası çok olmuştur. Şöyle ki eğer ben yanlış anlatmışsam karşımdaki ne anlıyorsa ona hisettirdiğim düşündürdüğümden ben sorumluyum demektir. Bu benim kendimi daha düşünerek daha doğru anlatmamı sağlar ileride.
Çok sesli bir koro da tercih edebilirsiniz solo takılmayı da. Gerginliğinizi atmak günlük hayatın yükünden bi nebze olsun kurtulmak ,hafiflemek için tercih ediyo olabilirsiniz yazmayı, kendi fikirlerinizi dayatmak doğrusu budur ey ahali yalnış biliyosunuz demeye de..tercihlere saygılı olmak zorundasınız seçim değil bu.
Sevgide özgürlük saygıda mecburiyet vardır. Benim felsefem budur evet^^
Son olarak kendime bi not daha,yorumlara yorum yazmazdım şaka da olsa eğlenmek amaçlı da bunu da yapmamaya karar verdim. Benim kadar kalender olmak zorunda değil kimse, kaldı ki ben alıngan ve çabuk kırılan biriyim. Kendimi yanlış ifade edince çok sinirleniyor ve üzülüyorum ama suçu gene kendimde buluyorum. İşte bu da bir avuntu.
Bu kararlar gün geçtikçe kendimi soyutlamam ve yalnızlaşmama sebep olacaksa da ben anladım ki insanlara çok zor alışıyorum onlar da bana..
Zordur bi kalbe girmek ama bu şekilde girdiğiniz kalpte sizi atmaz dışarı kolay kolay..

14 Aralık 2011 Çarşamba

Ayyhh sıkıldım başlıcam bloguna:p


Kaç gündür bloglarda bir veryansındır gidiyo ben de ettim hatta başlattım gerçi yorum babında başlamıştı ama olsun:p
Bu arada çok fazla blog okudum yeni bloggerlar keşfettim zamanım oldu,çok mutluyum bunun için:)
ama listeme eklemeyi unuttuklarımı dönüp nasıl bakıcam yorularıma verdikleri cevaplara bilmem o derece avareyim:F
Neyse zaman zaman bu tür rahatsızlıklarını dile getirenin çok fazla olduğunu gördüm. Bazıları çok doğru kelimeler seçmiş ve çok haklı, bazıları ne diyo anlamadım bile uslup görgü nezaketten bihaber oldukları açık..hoşlanmadıklarım da oldu haliyle.
Kimse kimsenin gönlünce yazmasına izin vermeyecek bıraksalar:)
Stres atmak iç dökmek hatta arkadaşa uğrayıp bi kahve içmek hatta bazen saz çalıp çilingir sofrası kurmak tadında olması gerekirken bu stres gerginlik nedir nedendir ben anlamadım? en doğal eleştiri sonrası  ha sen bunu mu beğenmiyosun tamam ama ben seviyorum tümevarımına bile varılamıyo..
Kimse mükemmel değil,kusursuz değil ve anlatmak istediğini yazarak ifade etmek o kadar kolay değil.
Bu da YANLIŞ ANLAMALARA SEBEP OLUYO..
Bazen aklımızdakiyle alakasız bambaşka anlama çekilecek bişeyler yazmış olabiliyoruz ancak tekrar okuyunca farkediyoruz.
Bazen de efeleniyoruz bize kötü bişey ima edilmiş gibi gelip ama ardında art niyet olmamış oluyo.
neyse herkes herkesi uyarıp ağzının payını verdiğine ve bilinçaltı ve içgüdülerimizle bizi yüzleştirdiğine göre normal hayatımıza devam edebiliriz:p
Böylece bir dönem idol olan film ve kişileri rol model alan (tam şurda örnekler vardı vazgeçtim sildim)
ve "bence" örnek almak vs değil çakmadan öteye geçemeyen kişi ve bloglar keyfine devam etsin herkesin gideri var kendisine benzeyenler tarafından-mı yoksa tam zıtları mı hani yaşayamadıklarını yazanlar hoşlarına gidiyo olabiliyo bazen de..bunu bilemiyorum..bir dönem tv de de epey tartışılmıştı bu konu.

Kendi kafasına çizgisine uyan birilerini beğenmek taraf olmak dünyanın en doğal (ve güzel) şeyi elbette ama beğenmeyen de çıkacaktır istediğini de söyleyebilir.Çünkü özel alan dediğimiz yer davetli blog değilse halka açıktır ve halkın söz hakkı olması gerekir:) O zaman kapa yorumları kulaklarını kardeşim!
Kimsenin kimseyi bozma neşesini kaçırma hakkı yok ya da polemiğe dönüşmesin blogumdan ekmek yemesin uyanık derseniz yayınlamazsınız olur biter.Bu amaçla saldıranlar da var tabii. Üzülmenize değmez gerçekten.
Ben mesela çoğu zaman altına yazmam küfür edesim geldi ya da kusasım geldi şu an demek içimden geldiyse bilee o derece otokontrol sahibiyim hahah:) Az önce oldu mesela ,kale almamak en iyisi haberi olmasa da:p
Ama sevdiğim değer verdiğim biri yanlış bişey yazmışsa ona karışabilirim yapma böyle diye..bana da karışsınlar zaten lütfen.
Sadece kişisel olaylardır teketek halledilmesi gerekir çizgi aşılmışsa eleştiride. Bu olgunluğa zamanla varmalarını diliyorum özellikle,yani özetle
arıkovanı gibi vızır vızır kaynamayalım:D gelin birlik olalım!!
Düşüncelerimin özeti bi sözle son vermek istiyorum yazıma *trt sunucusu mode*

 Elif Şafak / Shafak 

Bu hayatta eğer bir şeyler öğreneceksek bize benzemeyen insanlardan öğrenecegiz, 
tıpatıp bizim gibi olan, bizimle aynı düşünenlerden değil.

2 MİM ve çok komik bir post var sırada:p
Ama ondan önce bugün keşfettiğim bir blogta şarkıların sadece minicik play işareti ile çaldığını gördüm hem sayfa ağırlaşmıyo hem harika şık görüntüsü vardı. Yazıyla alakasız biçimde şey nası yaptın bunu yazdım ve o dakika hemen bunu anlatan i post yazdı Kırmızı Balonlu Kız :) altında da sohbet döndü anında..işte benim sevdiğim bu yazımda anlattığım bi saz çalıp çilingir sofrası muhabbeti budur,çok teşekkür ediyorum tekrar
zamanlama harika oldu :** ve bayıldım buna,dinleyin bakalım şarkımı:

5 Aralık 2011 Pazartesi

Bugün orda da Pazartesi mi?

Önce şarkıyı tıklayıp öyle okuyalım bu sefer olmaz mı:)
Kacak - Ölünür de by Ipekbocegii

Görünürde nefes alıyor gibiyim
Görünürde gülüyor oladabilirm
Görünürde yasıyor gibi dursamda içten ölünür de...

Artık hiçbişeye şaşırmıcam desem de, sürekli aynı insanlar aynı hareketleri yapsa da,ben şaşırmaktan vazgeçemiyorum anladım ki:S
Günlerdir her şey daha kötüye gitse de gözde bir çift at gözlüğü artık nereye çarpar dururuz ya da uçurumdan aşşa uçarız bilinmez..
Tek bildiğim patlamama ramak kaldığı..

Vazgeçemediklerim var kaybedince anladığım, bahsetmiştim ben de kaybedilince farkedilen yerine bişey konamayınca değeri anlaşılanlardanım. Ha sevinmeliyim buna? Asla!! Kaybetmeden ellerindeyken değerli olduğumu hissedebilmek isterdim...(bahsettiğim sevgili aşk meşk durumları değil,oladabilir aslında evet:p )

Örgü örmeye başladım epeydir yapmıyodum bunu terapi gibi,bere örmeye başladım :) sevindirik oldum ama bir gecede bitirebilecekken seneye kışa kadar sürükleyeceğimi hissediyorum..
Bir de aslında evde tahammül edemediğim tek canlı olan kedi istiyorum şiddetle..Battaniyemin üstüne çıkmasın ama:)
Yatağımın dibine minik pc masamı taşıdım uyuyana kadar film izliyorum karanlıkta uykumun arasında aniden ses duyunca sıçrıyorum geberiyorum korkudan asla ses ve ışıkla uyuyamam çünkü.
Ama özel huzurevine yatırılmış alzheimer lı kokoş teyzeler gibi saçlar tepemde toplu,üstümde hırka(sıcak soğuk farketmez) ,makyajım uçmuş ama hala silinmemiş, battaniyemin bazen üstünde bazen o benim üstümde mütemadiyen film izleyip zırlayıp, gülüp zoraki arada mola verip su,kahve çay alıp kovalanırmışçasına geri dönüyorum yatağıma.Mr.Nobody harikaydı ama ..Tam da benim içinde bulunduğum kaosa cuk oturdu..
Alternatifler sizi kemiriyorsa ...neyse izleyin.

Bugün öğlene kadar uyudum yine,sürünerek kalkıp nescafe yaptım geri geldim..Açım ama canım bişey yemek istemiyo bugün planlarım vardı asında benim yapmadığım..her zamanki gibi.
Benim hayatımı ben yaşamıyor gibiyim..Benden beklenenler benim beklentilerimi döver!!
Depresyonda falan değilim yanlış anlaşılmasın.Olmayacağım da. Ben ayakta kalmak güçlü olmak zorundayım. Sorumluluklarım var ve hayatım boyunca başka bahanelerin ardına sığınmadım yapmam gerekenleri aksatmak için.
*Bunu arada kendime hatırlatmam gerekiyor da her sabah 1 bardak ılık su içtikten sonra genelde 1 doz.

Bugün pazartesi,yazmaya pazar akşamı başladım kimbilir ne zaman yayınlanacak. Yapmamı bekleyen bi yığın iş var aklıma geldiği an aman yarabbi hemen halletmeliyim deyip sonra sal gitsin dediğim..
Eeee sizin haftasonunuz nasıl geçti?

30 Kasım 2011 Çarşamba

Bıdı bıdı bıt!


Farkettim ki pozitif şeyler okumak hoşuma gitse de bunu her blogta sevmiyorum ya da şöyle söyliyeyim, abartılı pollyannacılık oynayanlar beni daraltıyo. Yahu tamam her kötü gün geçer iyiler de geçiyor ama, bir gülüyosan on ağlıyosun hatta.
E işte mutlu anların değerini bilelim diye bilmemne..yok yaaa?!
Umut ise işkenceyi artırıyo derlerdi de çook kızardım nasıl böyle bi söz ederler diye ama gerçek bu. Olmayacak şeyleri umut edip zaman kaybetmeyin diyim size ben, gözünüzü açın gerçeği görün o zaman umut edip uyuz uyuz oturacak zamanınız olmadığını göreceksiniz.Sizi harekete geçirecek en azından elinizden gelen bişey varsa yapmanızı sağlayacak olan bu düşüncedir diğeri değil..Ha olmadı mı? olmadığına üzülme süreciniz başlasın bir an önce bitsin hayata dönün rica ederim daha iyidir:)

Bugün bir ara domain baktım inatla bütün alabileceklerim alınmış kel alaka bişiler yapılmıştı sinir bozucu:S abuzittinmi gibi bişey almak en iyisi bence kesin alınmamıştır dur hatta bakıcam:p ahanda sonuç:
abuzittinmi.com
abuzittinmi.net
abuzittinmi.org
abuzittinmi.info 1 Yıl 7,89$
Ne demek bilmiyorum bir komedi programından mı ne dolanmıştı ağzımıza eskiden :D

Habire tema değişicem değişebilirim deyip yarım gün tutup yine aynı temaya dönmemden anladım ki ben kişiselleştiremeyeceğim kendime özgü bir tarz olmayacak hazır şablonları içime sindiremiyorum..İlk görüşte aman bu tam benlik neden daha önce görmedim woowww desem de saltanatı en fazla 1 gün:) zaten daha önce bu konuda bir post yazmıştım ama işte alışveriş yapar kimi sıkılınca ben de bloguma saldırıyorum yazmaya değil tema değişmeye ama XD
Ama beni tanımlayan şeyler emektar laptop,eksik olmayan çay kahvem,yiyecek bişeyler, telefonum,ajandam,defter kalemimdir:D böyle tema gördüm mü de bi gün olsun kullanmadan duramıyorum..
Tamam 24 saat başlasın!! hahah gerçi arkaplanı,font tipini renklerini html den ayarladım yine kişiselleştirdim ya neysee..

Bu arada başlık yaratıcı birinden benden değil altında dere tepe konuşulan şeylere bu başlığı kondururdu öpüyorum onu burdan:*

Bunları yazarken biraz martax dinledim sonra Leonard Kohen  burdan dinleyebilirsiniz..

23 Haziran 2011 Perşembe

Sevgili bugünlük, beni teneşir paklasın ya da deli gömleği!



Bugün o kadar yoğun geçti ki,diğer yandan yine kendimi doğru ifade edemediğimi gördüm yeniden..yeniden..sanırım bunu yapmaya çalışmaktan vazgeçmeliyim.
Anladım ki ben sevdiğim insanlara yanlış bir şey dediklerinde "yok böyle demek istememiştir" diye düşünüp frene basıyorum hemen.
Otokontrolüm çok gelişmiş ama hava yastıkları her zaman korumuyor beni(:
Öfke ve kinle dolu demiş olsa bile "sen bunu nasıl söylersin" deyip üzerinde durmadan geçiştirilmesine izin veriyorum. Asla 3.kişiyle paylaşmıyorum olan biteni akıl yada teselli almak adına bile olsa..
Çünkü ben bu hatayı bir kere yaptım,gördüm ki o sinir yada üzüntüyle bişiler anlattığınız kişi diğerine düşman oluyor,siz sorunu çözüyosunuz ama yarım kalmış bi film gibi sadece kötü kısmı izleyen neden niçin nasıl barıştığınızı bilemiyor:(  İki kişiyi birbirine düşman etmenin en kolay yolunu arıyosanız işte budur?
Ama sonuda her ikisinin arasında kalacağınız ve bir tercih yapmak zorunda kalacağınızı göze almalısınız.
Ben anlatmam.Ya yen içinde kalıcak ya birlikte kaynaştırıcaz kırıldığı yerden kolu..
Böylece asla ne kadar kırıldığımı ya da şaşırdığımı anlamamış oluyorlar.
Üst üste geldiğinde bazı şeyler sert çıkıyorum ama mutlaka bi öncesi oluyor patlamanın.Ne oldu şimdi en çok duyduğum sözlerden biri bu yüzden,oysa o sabır çizgisine sığamaz olduğum son damla..

Ama %100 aynı durumda ben aynı anlayışı,"belki başka sorunu vardır" türünde olsun ufacık hoşgörüyü,
ya da "o bana böyle dememişti" yi göremiyorum,kaybetmemek için alttan alınması durumunu yaşamıyorum.
Direk "işine gelirse benden bu kadar" "hep şikayet ediyosun" türü şeyler duyuyorum ya da hiçmi hiç hoşlanmadığım kişiler iki kişinin sırrına ortak olmuş hatta söz hakkı bulmuş oluyor kendilerinde ki en delirdiğim şey de bu..
Benden dinledin mi? Bana sordun mu? Tarafsız ya da objektif olmak diye bişey var hiç duymuşmuydun?
Belki benim son tepkimin bir başı sebebi vardır delimiyim, ha herkes herkese göre sorunlu,rahatsız zaten..
Susmuyo bitirmiyo sonu gelmiyo saçma sapan konuşmaların..kan beynimde gene anlayacağınız kısaca özce:(

31 Ocak 2011 Pazartesi

Yükselen Burçcunuz geldi hanımmm:F


Ortaokul-lise dönemimde her ergen kız gibi burçlara fallara müthiş bir alakam vardı:)
Her ay düzenli astroloji dergileri alırdım burç tahmin ederdim şıppadanak bilirdim falan.
Ama bazen ayyy ben hiç burcumun özelliklerini taşımıyorum derler ya,ona da "o zaman senin yükselenin başkadır" dersiniz karşınızdakinin atağını etkisiz hale getirsiniz ahah.
Ki gerçekten de etkisi vardır karakterinizde..öyle derler.
Astroloji eğitimi verilen bir dal ve millet boşa okumuyor ve araştırmıyor diye düşünüyorum elbette...
diğer yandan aynı gün doğan zibilyon insanın farklı çevre,dahil olduğu aile ve topluluk,genetik,maddi manevi koşullar gibi elinde dahi olmayan etkenlerle kişiliği ve karakteri şekilleniyor en başta bunu da gözardı edemeyiz. Günlük fallar bu yüzden fos çıkmaktadır kanımca..Dağdaki çobanla Aysu nun falı bir olur mu? Aynı gün aynı saatte bilem doğsalar? Heeççç:) Bi kahve için kapatın daha hayırlı:p
Yine de genel yapısı itibarıyla burcunuz kişiliğinizi yansıtabilir(tabii sizin onayınızla)
Burç uyumu ise çoğunlukla doğru çıkıyor benim gözlemime göre. Ha mantıklı olmakla kalmayıp bilimsel açıklaması da bu işte..
Astroloji, göksel cisimlerin insan karakteri ve kaderi üzerine olan etkilerinin neler olduğunun araştırılmasına ve anlatılmasına denir diye bilimselde bi girizgah yapayım merakı olan okusun şuradan ,
Okumadım ben tamamını onu da söyliyim.Çok okudum zamanında siz okuyun ahahayt:D

Bugün yükselen burca takıldım ben terazi olarak biliyorum.Öz burcum yengeç.
Gugıl a yazmamla 1500 yükselen burç sitesi çıkması bir oldu.
10 siteden 8 i terazi derken 2 si akrep deyip içime kurdu düşürdü lanet!
Ama bana terazi daha uygun hadi çoğunluk kazansın hem ben  şu siteyi  beğendim..
anlayan varsa tavsiye site vs beklerim efem.
Ben daha burcuu bilmiyorum beheyy diyenler için (bu kesin doğru değildirr):

23 Ocak 2011 Pazar

Al sana pazar günü:p


Deli dolu çenesi hiç durmayan kuzi ve buz gibi balkonda battaniyeye sarılıp sallanan sandalyeye oturma gafleti.
Durmadan yağan şahane yağmur, çay,sigara, portakallı kurabiyelerim, yeşil paltom ve kapşonum:)
Tilifonda bize eşlik eden dinleyen kahkahalara boğulan iliiifff

Poğça ve kurabiye yaparken naklen tlf da yayınlamak ta ayrı  :D

Akşama da bi avm ziyareti yeter daha nolsun ha noollsuunn:F
Sinemaya gitmeye,kuaföre gitmeye hatta bakkala bile üşenmeyi başardık,bugüne uygun hafif bikaç şarkı ekleştireyim ergen kolleksiyonundan:

Bunu seviyorum ama TAŞIYO BAKSANAAA

**********
SİNEMA-NİL

*********

18 Ocak 2011 Salı

Kum Taneleri


Her tür ilişki avuç içinde duran kum taneleri gibidir...
Avucumuzu sıkmadan, gevşekçe tutarsak, kum taneleri kaymaz, durur...
Avucumuzu kapatıp, sıkmaya başladığımız an
kum taneleri parmaklarımızın arasından akmaya başlar...
Bir kısmını tutmayı başarsanız da, çoğu akıp gider...
İlişkiler de böyledir...
Esneklik varsa, diğer insana saygı duyuluyor ve özgürlük tanınıyorsa ilişkiler bozulmaz.
Ama diğer insanı çok bunaltırsanız ilişki de yavaş yavaş bozulur ve biter...


(K.Jamison)

Ha şimdi bu konunun özü
Sıkı söz değil mi, gerçeklik yanı yok değil var. İşine nasıl gelirse o yönden yorumlar her birey.
İlişkilerde mutlaka nefes alma alanı olmalı.İhmal edilmeyi hak etmeyen dostlarımız var,ailemiz var,sosyal etkinliklerimiz olmalı..kişisel hava sahalarımız hep vardır doğalı bu.
Dünya iki kişiden ibaret değil mutlaka. (öyle gelse ve öyle olmasını dileseniz dee)
İlişkiden benim kastım sadece aşk değil gerçi büyütelim çemberi arkadaşlık da aynı biçimde..
Ama her ikisi de sahiplenmeyi gerektirmez mi biraz? çok sahiplenmeden çok ait olmadan yaşayacaksın demiş can baba (o şiiri de sevmem:p) o zaman nasıl güvende hisseder ki insan kendini..
Bence huzur kendini sorumlu ve ait hissetmekle doğru orantılı. Sahip ve aitten kasıt kölelik değil elbette,sımsıkı sarıp sarmalamak yüreğinle:) Düşünmek diğerini bir şey yaparken..yoksa "biz" olamaz dejenere olur ilişkiler.
Ve esneklikten kasıt nedir? ne kadar esneyebilirsiniz ilişkinizde?
Ben esneyemem eğilip bükülmem de..
Mümkün olduğu kadar aralıktır kapım zaten her isteyen giremez(kulpu içerdedir gönül kapısının) ama içerde kurallara uymayan,zarar veren, ya da dileyen zorlanmadan çıkabilir hapolmaz zaten..bazısı da attırır kendini o ayrı^^

Gene "iyi ki dinlemişim" dedirtecek,konuyla paralel bi şarkıyla bağlar iyi geceler dilerim:D
binotdaha: Aslında bir alt yazıya uygunmuş bu şarkı yahu:)

Bir pazar günü..


Evet dün zorla kendimi dışarı sürükledim,evde kalmak istemiyorum  kimse o halimi farketsin istemiyorum da..
Öldürmek istediğiniz oluyor mu  size "nasılsın?" dedikleri için hiç birilerini? öyle zamanlarınızda ama.O yüzden arkadaşlarımla iletişime de geçmedim.
Bir kot bir çizme sokağa attım kendimi.Yağmur da vardı, yürüdüm..mp3 kulağımda ellerim cebimde,atkımı sardım upuzun,kapşonumu taktım, çantamda şemsiyem vardı ama açmadım..saatlerce soğuk havayı içime çekerek yorulana kadar ama koşuşturmadan yürüdüm uzun uzun  ve düşündüm.. her üzülüp dert ettiğim şey gerçek mi, o kadar kafamda yer etmeyi hak ediyor mu? benim kadar kale alıp üzülen var mı aynı konuyu mesela?
Bu beden ve ruh bana lazım değil mi artık ki bu kadar hor kullanıyorum...
Evet "önce ben" demeyi öğrenmelisin ,ki ancak o zaman etrafındakileri de mutlu edebilirsin derler ya ben buna hiç inanmamış ve uygulayamamış biri olsam da,bunu yapanlara kızmamaya karar verdim bu bir yapı meselesi:) Farklı kararlar da aldım aslında..bir daha asla diye başlayan..
Ben kırılınca kolay toplayamıyorum kendimi bu gerçek,en mutlu anımda aklıma gelip o an ı yaşamama engel oluyo bu ve bazen de karşımdakinin yüzüne vurmama sebep oluyo..bu hoş değil biliyorum bana yakışmıyo..yeni bir şans,hoşgörü denen şeyler hayatımızdan tamamen atılmalı mı?

Sonra dere tepe şeyler düşünmeye çalıştım,saçlarımı kestirsem mi, vitrinlere baksam mı,yeni bi çanta alsam mı,artık en platininden sarışın mı olsam(o zaman aptala yatabilirim:p), lens kullanmıyorum epeydir alsam mı acaba:p gerçi beynim dikiş tutmuyo gene başa dönüyo habire irtibat kopuyo en son ne düşündüğümü unutuyorm  ama izin vermemek için elimden geleni yaptım.
Çünkü inanın siz kendinizi tedavi edemezseniz hiçkimse edemez,yaralarınızı sarmazsanız açık kalır sürekli kanatırlar. Ha bana özel bi durum yok,herkes yaşıyo aynı duyguları,farklı olayları,bazen çaresizliği ama
insana dair şeyler şükür bu halimize.
Eve dönerken arkadaşım aradı güzel bir yerdeydi gittim hiç düşünmeden, hem de bu pejmürde halimle, dinlendim iyi geldi.epey kaldık evin yolunu zor bulduk:p (abartmıyım erkendi saat)

Bugün sıradan bi gündü pazar sendromunu atlattık neyse ki.
Şimdi uyudum uyandım,birkaç gündür uykum düzensiz ama ben düzene sokmayı bilirim:)
Kanepeye ayaklarımı toplayıp kareli battaniyemi örtünüp (ev sıcak olduğu halde) , tv izledim.Pc de zaman geçirmedim çok fazla,şimdi yazımı bitirip yatıcam umarım.
Matrax başlamış radyomu açtım kesinlikle kafamı dağıtmaya kararlıyım.
Hmm bu yanlış cümle oldu toplamaya.Onardım iyiym.
Kırıklarını aldırdım kalbiminnnn:))
Tek başıma onaramazdım 3.element te devredeydi bugün. Yarın ne olur bilinmez baktım ki yazmaya içimi dökmeye kalkışınca,bir gün dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorum bir gün bulutların üzerinde gibi yumuşacık bakıyorum dünyaya:) dengesizmiyim neyim.Huzurlu değilim asla içim kımıl kımıl..tek sorun bu.

Bugün uzun zamandır dinlemediğim acısını çıkarana kadar dinlediğim bir müziği eklemek istiyorum lütfen altyazısını da okuyun..Terapi müziği işte bu,inanılmaz..

27 Aralık 2010 Pazartesi

3.mim mi desem ödül mü desem,armağan mı:)


Sevgili Asahhara benimle paylaşmış ödülünü diyeyim
fazla uçmamak için,çok teşekkür ederim canım,ayrıca blogumda kendinden bişeyler bulabilmene de sevindim,anlatım farklı da olsa duygular ortak ne de olsa..
Fikirlerimizin farklı olması ise yeni pencereler açıp katı bir önyargıya sahip olmamıza engel olmalı diye düşünüyorum ben..

E ben de diğer izleyen yazan çizen tüm arkadaşlarımla paylaşmak isterim,ama geldiğim an beni kucaklayan sevgili
LoLLa ma özel paket halinde yollarım elden teslim ederim:**

24 Aralık 2010 Cuma

2.Mim



Anılarımız ve anılarımızın eşyalarımıza yüklediği anlamlar.

Çok ayıp oldu beklettiğim için özür diliyorum önce. Sevgili Crazywomen beni mimlemişti.
Günlerdir düşünüyorum ama ne yazık ki bana geçmişi anımsatan,bir öyküsü olan hiçbir obje yok.
Ama gördüğümde bana sevdiğim birilerini anımsatan objeler var.
Şarkılar var:)

Sadece gördüğümde alındıkları günü anımsatan bebeklerim var,beni çok mutlu eden.
Babamın çok istiyorum diye gümrükten getirttiği plaklı bi bebeğim var mesela,emziği ağzından çıkartınca ağlayan kolları bacakları yumuşak var bir de.. Babamı anımsatanları anlatmıyım hüzün olmasın bu kez.
Ve en çok sevdiğim zenci bebeğim..oyuncak kolleksiyonuna asla el sürdürtmeyen bir prof. teyzem vardı beni bambaşka severdi ve esirgemezdi benden. Çocuğu yoktu. Bir çok ülke dolaşmıştı her birini birinden almıştı.ama özellikle zenci bebeğin onda bir anısı vardı sanırım.Onu bambaşka yerlerde tutardı ben de çekinirdim istemeye..
 Hep pembe panter oyuncağını verirdi kocaman,onun çeşit çeşit elbiseleri vardı giydirip çıkarıtr saatlerce oynardık:) ve hiç istemezdim verilen dışında içim gitse de başka oyuncak.
O kadar akıllı cici bi çocuktum ki^^
Ve 1-2 gün onda kalmıştım. Bütün gün bana yemekler yaptı, kitaplar okudu,Nuh un gemisini defalarca okudu,bir yehova şahidiydi çünkü.Bilgi için link vericektim ama vermiyim..
Beni nasıl ağırladı nasıl bütün oyuncaklarla birlikte oynadık giderken birini seçmemi istedi.Ben hiçbirini seçmedim,zenci bebeği isterdim ama söyleyemedim.
Teşekkür ettim beni öptü ve ağlamaklı oldu ben giderken..

Birkaç gün sonra eve geldiğimde zenci bebeği yatağımın üzerinde buldum.Hala şaşarım nasıl kıydığına ne düşündüğüne..
O sevincimi anlatamam nasıl sarılıp çığlıklar atmıştım:) 

yazıdibi not:benim de bebek kolleksiyonum var çok kıymetliler benim için eheh:))

Şimdi Lolla beklemede:p ona paslıyorum sanırım diğer arkadaşlarım bu konuda mimlendi,eğer mimlenmemişse Asahara ya da yolluyorum öpücüklerimle:*

20 Aralık 2010 Pazartesi

Yapma bunu!!


Bitmek bilmiyo!! Anlatıyorum ağlıyorum,peki sen neden...diye başlayan cümleler kuruyorum ya da kıyıp kuramıyorum bazen de...susuyorum..telafi ediyorum elimden geldiğince..kendimce..
"Sen" ce olanı yapamam bu BEN im !
Oysa bu konuda bir suç veya suçlu olmamalı birbirimizin özgürlüğünü kısıtlayarak her dakika sorumluluık yükleyerek her gününü geçirmesine sebep olmamalıyız çünkü.
Bazen insan bir saniye bile sesini duymadan yapamaz gibi hisseder,ama  buna hakkımız yok.
Mecburmuş gibi aranmamın ne manası var, sevgili bile canı sıkkınken sesini duymasın istemezmisin?çok ters bir gündeysen üzerine geliyosa her şey, yansıtmamak,her söylediğini terso anlayıp sen de içindekileri kusma diye susmazmısın bazen?
"O kadar düşünceli olma diyorum sana " diyo bana birisi,haklı kurban olduğum olmamalıyım.
Değişemiyorum ki ama bu yaştan sonra bu BEN im..
Anlayışlı olmaya çalışıyorum herkese ama anladım ki kesinlikle ben bu töleransı göremicem kimseden.ASLA!!
Birazcık özleşip anlatacak şeyler biriktirip muhabbet etmek daha güzel olmaz mı arkadaşlarımızla bıcır bıcır?
Ya da bişey olunca o an heyecanla anlatmak ne tatlıdır?
Telefon yanımızda açıkken dakikalarca sustuğumuzu bilirim ben sıkıntılı insanım ne olur kızmaa anla benii:(

ama sonuç değişmiyoooooooo
Bugün aniden ihtiyaç duyduğum yakın gördüğüm arkadaşcağızımla o gün iletişmediğimizi fark edip ç.dışıyken ileti yazıyorum (bana aslaaa yapılmaz bu nedense önemsediğimi bildikleri haldee)
Ve o an yok,önemli bişey danışıcaktım ona rağmen ben bir de tlf una saldırmıyorum malum pazar..
Dünya benim eksenimde dönmüyor?gördüğünde müsait olacaktır o zaman konuşuruz diyorum.
Gördüğünde mutlu olmasını umarsınız dimi?
Ben gene aynen şununla karşılaşıyorum:
ne cadı?
alo diyo uyumuşum
aklına geldim mi
hıh sana

Asıl bu nedir?  İpekböceğinin patlama ve ateşböceğine dönüşüp yakma noktasıdır! Bu hep konuştuğumuz bişeydir."Ne olur sitem etmeyin diyorum lütfen! " Uzamasın hiç olmazsa. Ooofff!
Üzmek can yakmak istemiyorum ama benim durduk yere kan beynime sıçrarsa yakıyorum kendimi de karşımdakini de.Oysa anlatacak bişeyler vardı..
Kırıldım o tarafı duvara yasladım..şimdi gidip zıbarayım beynimden ateş çıkarak.



Bekledim ama sonra kendime alıştım
Kırıldım ama o tarafı duvara yasladım

Seyretsen beni
Anlatsan beni
Bu film sensiz anladım
Son karede ağladım
Yazıları akıttım
Işıkları yaktım
Girdiğim kapıdan çıktım
Kırıldım ama o tarafı duvara yasladım
Ağladım ama bir mutlu sona bağladım..:(

18 Aralık 2010 Cumartesi

İlk MİM :)



Bir kişi seçip onunla neler yapmayı sevdiğinizi yazın... ? 

demiş sevgili αѕαннαяα yani (ya blog adınız ve kullanıcı adınız neden farklı ki:p)
onun için kolay olmuş bu mim dünya tatlısı kızı var çünkü zaman geçirecek daha güzel kim olabilir?
inanmayacaksın ama canım "bir kişi seçin" deyince aklıma şu anda yanında olmak istediğim ama olamadığım bir kişi düştü, şimdi nasıl bi cevap yazacağımı bilemedim bu yüzden kolum kanadım kırık gibi hissediyorken böyle..:(
Ben yalnızlığımı seviyorum ve onunla yaşamaya alıştım..Tek başıma çok güçlü ve iyi hissediyorum kendimi.
Etrafım kalabalık her zaman istediğim yere gidecek dostlarım ve ailem var..Arkadaşlarla klasik şeyler yaşıyoruz malumunuz.
Ama hadi bu soruya annem diyeyim.Küçükken elimden tutardı sıkıldığımda ve vitrinlere bakmaya giderdik(bizim deyimimizdi).Ama kucak dolusu kitap alır gelirdik bana.Uçardım..
Bazen de vapurla gezelim kızımla derdi en sevdiğim şeydi bu benim:)
Şimdi benim onu gezdirme zamanım.
Haftasonu 1 günümü ona ayırmaya çalışıyorum.Ne zaman istese emrine amadeyim de,özel bir hazırlık yapıp çıkmayı seviyoruz.Kuaföre gitmek mesela.Arabayla tur atmak,alışverişe gidip didişmek,yemeğe gidip herşeye burun kıvırmasını izlemek bile hoşuma gidiyo:)
İkimizin de hoşlanacağı bir film varsa sinemaya gitmeyi de seviyorum..Bazen de en yakın tombiş arkadaşını da alıp bi çay bahçesinde türk kahvesi içip fal baktırtmayı da seviyorum.
Allah eksikliğini göstermesin anneciklerimizin:**

LoLLa ,tembel Melly ve Crazywomenrosemary :p
Müsait oldukları,kendi diledikleri zaman diliminde mimlerini yanıtlarsa çok mutlu olurum.

17 Aralık 2010 Cuma

PROSPEKTÜSÜM


Internetin hayatımızla içiçe olduğu ergen yaşlarımızdan itibaren meraktan ya da sosyalleşmek için mi bilinmez girip çıkmadığımız üye olmadığımız denemediğimiz yer kalmamıştır muhtemelen:)Eeee merak çağları:D
Mesela bi arkadaşınız der ki ben falanca.net te chat yapıyorum muhabbet çok güzel çok seviyeli vs birkaç saat takılırsınız benim gibi huysuz sıkıntılı bişeyseniz sarmaz:p (beni msn bile sarmaz açmam o da ayrı konu)
Ya da şansınıza ne kadar pislik varsa dolar bu muydu methettiğin yer piiuuu dersiniz bir de arkadaşınıza ehehe:D Forumlar moda oldu sonra,orda da zamanla delirtici şeyler süregeldi malumunuz.
Kopamadığımız online oyunlarımız var onlar da yozlaşmaya başladı nedense nerden geldiği belli olmayan bir güruh yüzünden.
İnsanları netten soğutup sonunda evde çay içen dizi izleyen ya da radyosunu açıp odasında  kitabını okumayı tercih eden eski moda ailemize dönük hale geri döndüğümüz için ben şahsen gayet mutluyum.zaman ayırmamız gereken asıl şeyleri unutmak üzereydik.
Ve başta amacı çok güzel olup sıkı denetimle düzgün başlayan-giden dottomat-istiyos-bi tümce gibi siteler de canı sıkılan ergen küfürbaz ve abazalar sayesinde girilmez hale gelir kısa sürede.Bişeyler okuyayım kafam dağılsın dersiniz girdiğiniz an (resim koymasanız bile) msj yağar gel canım eğlenelim tarzı kusarak msj alımını engeller kaçarsınız bi süre sonra zaten.
Nedese bir türlü denetleyen başa çıkabilen bir adminleri vs olmaz kendi halinde akıntıya kapılmış gibi sürüklenir dururlar.
Facebook ve twit başı çekiyo bu sıralar:)twit ne menem ne gereksiz bişeydir yazı başlığı girmek dışı neye yarar bilemedim:D ama yok mu var işte kusur kalırmıyım:p
Hele bu face ten başımıza gelmeyen bela kalmadı arkadaşlarım bakırköylük oldu,ne ayrılıklar yaşandı,aha belgeyi de araya sıkıştırayım ciddiye almayan erkeklerin gözüne sokma babında.

Onlarca defa ark larım ve ben hacklendik,çirkefliklerle muhatab olduk,mahkemelik olduk o derece.
Ama çözümü var mı? olabildiğince uzak kalmak.Tedbirli olmak nasıl olacaksa.
(gene de binbir hileyle bilgisayarınıza girip sizin yerinize işlem bile yapılıyor ona göre dikkat:S )

Neyse ben dottomatı kapatmadan önce nedense not almışım beni ifade eden etiketlerimi:) Paylaşasım geldi kendimi tanımak ve unutmamak için.Hatıra babında.E açıklamalı prospektüsümü okuyun efem.
(Siz de etiketleyin kendinizi bakayım ne kadar ortak yanımız var?)

* duygusal(feci derecede)
*alıngan (uçan buluttan nem kaparım kaçırmam)
* ağzına dolan tüm kelimeleri içine atmak ve sonrasında sadece peki diyebilmek(daima)
* yanlızlık paylasılmaz
* kızların 3 yaşında çocuk gibi konuşmasına uyuz oluyorum (ağızlarıne ekleştirmek için ölebilirim)
* neden yaşadığımla ilgili felsefe yapmak(hala da anlamış değilim bi yaradılış amacım var mıdır?)
* tek başına sinemaya gitmek (çok severim iyi gelir bana)
* aynı anda aynı şeyleri düşünmek (tek kişiymiş gibi,ruhunu okur gibi,büyüleyici)
* şımarık insanlardan nefret ediyorum(hem de felaket)
* söze dökülemeyen ruhsal karmaşa
* hayatın dışında felsefe
* blogger
* gitmek istemek buralardan...
* cogito ergo sum
* yengeç burcu kadını (duydun mu asahhara)
* çikolata (fındıklı,fıstıklı,bademli vee nutellaa off)
* oruç aruoba
* hayalperest
* uykusuzluktan ölüp bu akşam erken yatacağım deyip yatamama sendromu
* tikky kızları minibüse doldurup varoşların ortasında bırakmak (hayali bile güzel ooyyyy)
* düş
* hayal taciri
* yaşamaktır aşk biz başaramamış olsakta (belki bir gün..)
* karşındakinin sana söylediği cümleye 5000 açıdan bakarak salak saçma paranoyalara girmek (hem de nasııll)
* alıngan
* tanrı beni çoktan terk edip gitti
* ego sum qui sum
* üşeniyorum öyleyse yarın (ruhum tembel)
* aynı şarkıyı üst üste 100 kere dinleme manyaklığı (ağlatıyosa hele,işkence resmen)
* ben sadece sana sarılıp uyumak istiyorum ..
* biz sevgili değiliz arkadaş değiliz dost değiliz peki birbirimizin nesiyiz? (ardından küfür edilesi cümleler gelmesi muhtemel)
* yeni tanıştığın herkesin sana gıcık olması akabinde seni çok sevmesi(çok başıma gelir,soğuk ve mesafeli göründüğüm için çünkü öyleyim ahahyt)
* çok uzaklara gitmek yepyeni farklı bi hayata başlamak istiyorum (ama hiç böyle bir cesaretim olmadı,olacak mı bilmiyorum)
* insanlara ne düşündüğümü anlatmaya üşeniyorum (bunu burda aşarsam madalyayı hakedicem )
* yanında susarken bile sıkılmadığım insanlarla olmak (nedense hep uzağımdalar)
* cümlelerin sonuna 3 nokta koymayı seven (hatta 2,4)
* dottyomattan öğrenilecek tek şey yeni neslin tam bir dangalak olduğu gerçeğidir.!
* yağmur sesiyle uyumak
* başka bir yerde başka bir hayata uyanacağı günü bekleme
* popmundo
* gregorian
* telefonunu hep sessiz ve titreşimde kullanan
* cep telefonu çaldığında canı istemiyorsa açmayan insan(sonra da yer kalayı bkz:birkaç post öncesi)
* halil cibran
* mitoloji
* dotyomattan sevgili aramıyorum kulübü
* sana bişey söylicem diyip ardından neyse ya diyenleri öldürme isteği
* ben gidiyorum diyince sen bilirsin diyen insan modeli (evet o benim eheh ısrar etmem ettirmem)
* özlemek çıldırmanın önsözü
* evde zaman geçirmeyi sevmek
* türk kahvesi (damla sakızlı olsa bir de )
* çemberin neresinde olduğunu bilememek
* hayat aldığın nefeslerin toplamı değil nefesini kesen anların toplamıdır
* söyleyecek çok şeyi olan bir kadın susuyorsa sessizliği sağır edici olabilir
* tu vas me detruire
* hiçbir yere hiçbir şeye ait olmama hissi
* erkeklerle daha iyi anlaşan kız modeli
* incitmeyecek kadar uzak üşümeyecek kadar da yakın olabilmek...
* kendini iyi hissetmediğinde yürüyen insan modeli
* yeterki onursuz olmasın aşk


16 Aralık 2010 Perşembe

Sevindirik mode on♥

Bu gece yemek sonrası koltukta elimde sesi kapalı tlf um (çevreye geçici rahatsızlık vermemek için:P) ve ben uyuyakalmışız..Hem de yok böyle bişey yorgun uykusuz değilim sözde ama saatlerce tv olan odada hem de (tık dese bişey uyanırım o yüzden uyuyamam çoğunlukla kanepede) ağzım açık uyumuşum, sanki taş taşıdın mübarek:D

O arada sürekli rüyamda kavga eden adamlar,koca bulmaya çalışan kızlar,aman  ne abuk rüyalar görüyorum kabus bir de bitmek bilmiyo çıldırıcam hani uyansam artık dersin bilirsin rüya olduğunu gözünü açamazsın aynen durum bu.
Kolum kanadım ağrımış vaziyette (annemin cümle öbeği eheh) bi uyandım ki annem canhıraş biçimde yaprak dökümü izlemekte.İnsan uyuyo burda dimi? O uyurken çıt çıkarsam drama bağlar hemen ama böcük bağlamaz(:
Hemen telefonuma baktım,açmazsam ölücek diye oyunuma baktım netten,sonra bloguma bi bakayım garibime dedim kii kumanda paneli bir açıldı "anaa yorum!!" ahaha bunu çok özlemişim yahu,sıfırdan başlamak hayatta korkutmaz beni ve bazen de bir amacınız yoktur kendiniz için yaparsınız ya bişeyleri.Blog yazmaya başlamam da böyle.Ama iyi ki yapmışım..
Aynen uzun uzun profilime tıkıştırıp anlattığım gibi,tutuklaşan dilim ve sms e vurunca abuklaşan uzun cümlelerimi sarf etmeye içimi dökmeye gelmiştim buraya ben:)
Her zaman hoşuma giden blogları takip ettim kısayollarıma ekleyip yorum yazma özürlüsü olsam da.
Blog yazdığım dönemlerde de yazmadığım zamanlarda da bu böyle.Tembelim evet:S
Ama geçen gün lolla da öyle bi keyiflendim ki ahahayt diye yorum yaptım:D
İşte o zamana kadar yapmadığıma pişman oldum desem yeridir ama ,özellikle blogum yokken hani evin olmaz otelde kalırsın anonim yorum yapmak bana öyle bi his uyandırıyodu nedense (bahaneye de bak).
Hemen iade-i ziyarete gelen lolla öyle tatlı ve içten karşıladı ki beni ne olduğumu şaşırdım:)
Neyse ben bu akşam uyku sersemi ve mest biçimde yorumları hede hödö diye sırıtarak onaylarken bir baktım sayfama birkaç arkadaş daha misafir olmuş.
Hani benim bir çabam olmuyo ya,okuyan bi kul olmayacağına o kadar eminim ki kalıbımı basarım yani hihih:)
Hatta izlediğim blogları bu yüzden gizledim aman beni izlesinler diye ekledim sanmasınlar  yeni blogum dedim bi an,böyle de paranoyanın dibine vururm arada.Yanlış anlaşılma korkusundan ölücem bir gün.
Daha bu nedir ki?

Sonracığıma ben de hemen yeni  yorum yazan ya da izlemeye alan arkadaşlara tıkladım ,hepsi birbirinden güzel yazasım kaçtı nerdeyim ben dedim hatta ordan onların izlediklerine tıklarım genelde bir baktım güncellenen bloglarda Ipekböceği~ yazıyor bir de avatarım ben saf saf aaa ekleyince böyle mi görünüyo niye ki diye (uyku sersemliğim başıma vurmuş) tıkladım ama yeni sekmede. Sonra sıra geldi bir baktım aaaaaaaa LoLLa nın blogu bu!!
Ama ama ben burda napıyorum ehehe:)
Kanatlandım uçuyorum ne diyeceğimi bilemiyorum inanılmaz bir süpriz oldu benim için.Bir insan ancak bu kadar samimi,bu kadar özgüvenli,bu kadar tatlı olabilir:*
Saatlerdir bu yazıyı yazmaya çalışıyorum, bugün çok güzel geçti,bu da  tatlı oldu üzerine adeta,
hep bu devir diye başlarlar ya söze,iyi ki varsınız LoLLa ve benzeri arkadaşlar,çok teşekkür ederim.
Çok utandım yazma hevesim 3-4 post sonra biter diyodum ama içim coştu resmen:)

Öhömm madem Saba yı seviyomuş blogusu da varmış lollamın bu konuda (ki ben acaip gıcık oluyorum kadına) ben de kaç gündür ona mı versem kendim mi koysam hediye diye bilemediğim videoyu paylaşayım hemencik:p
Görünce koptum resmen ve her gün izliyorum nerdeyse doyamadım hahahyt buyrun:
Timsah.com


14 Aralık 2010 Salı

O bi bencil bencil!!


Yetemiyorum..ne kendime ne etrafımdakilere.
Sürekli bende şikayetleri var nedense..haklılar bazen ama bazen de elimden bişey gelmediği için cevap bile veremiyorum.Suçlu bi çocuk gibi kendimi bile savunmadan duruyorum öylece..
Ben sustukça sinirlenip üzerime geliyorlar bu durumda.Eziliyorum..daha çok içime kapanıyorum ve kabuğumdan çıkamaz hale geliyorum.
Elim kolum iyice bağlanıyo hareket edemez hale geliyorum..çünkü korkuyorum.Gördüğüm tepkiler beni daha beterlerinden deli gibi korkutuyor.
Güçlü gibi görünsem de değilim. Kaldıramayacağımı hissediyorum bişeyleri.

Mesela  cep telefonum ne zaman uzun süre kapalıysa mıknatıs gibi çeker ve bir sürü arama olur açtığımda şok geçirirm.Özellikle normalde arasın diye gözüne baktığım, günde 1-3 kere ancak konuşabildiğim 10 kere aramış olur ne hikmetse:(
Bu meraktan mıdır özlemden mi ,yoksa "hah yakaladım açığını görürsün sen araya diğer kusurlarını da sokmanın sırası" sevincinden mi bilemedim..kötüyüm bu gece..her sefer biriyle muhatap oluyorum çünkü bu tavırların.bu geceki gibi.yarın geçer mi acısı?
mutlaka her arayan ulaştığı an uzun uzun sitem eder hatta kavgaya dönüşebilir:(
Oysa ben ulaşamadığımda şarjı bitmiştir,duymamıştır gamsız hrrr,görünce arar ya da bir mesajla ufaktan kalaylayıp kapatıyorum konuyu.  Biraz da mecburen,sevgide özgürlük saygıda mecburiyet vardır derler.
Duyduğum en güzel sözlerden biri. Salak mıyım ben?
Ben bu kadar iyi niyetliyken neden bir kişi de çıkıp sebeb vardır ya da yoktur keyfi istememiştir sefası olsun demez?
Aynayı kendisine çevirip ben ne yapıyorum nasıl davranıyorum da ne bekliyorum demez?

Karşınızdakine ne zaman çok üzerinde durmadığınız ama büyümesinden korktuğunuz bir rahatsızlığınızdan bahsedecek olsanız (sakin zamanlarınızda size içinde tutma büyümesin dediği söz verirttiği için misal)
her seferinde şiddetle o da sizin bir kusurunuzla cevap veriyo ne anlamalısınız bundan?
İnadına yapıyorum var mı!! mı?
Şimdi buna cevap veremicem bir sebebi ya da mantıklı açıklaması yok kaynasın gitsin mi?
Daima önemli olan BEN im senin derdin ne ki yanında mı?

Canının istemediği konuyu kapatan tartışmak istemeyene ben ısrar etmezken (buna hakkım da yok yüreğim de,zamanından önce zorla söyletilenler sonrası pişmanlık olacak kopmalara sebep olabiliyo)
bana edilen ısrar nedendir?tamam karasızım çok ağır düşünüyorum:F
Çok dere tepe olmuş gibi değil mi? Ben anladım   içimi döktüm de okuyup anlayan beri gelsin:D

Peki hala bencil olan benmiyim?

10 Aralık 2010 Cuma

Erkekler Mars'tan Kadınlar Jüpiter:p



Bir yandan hayat telaşesi içinde günlük koşturmaca,diğer yandan internetle haşır neşir olup kah oyun oynayıp kah arkadaşlarımla anlık sohbetler ederken,aniden çıkagelen yazma hevesimi baltalamamak için tema denemeleri yapıp en uygun ve rahat olanını arıyorum.Ben nedense siyah temaları daha çok seviyorum ama gözü yormasın istiyorum(:
Bu arada "hah bu konuyu yazmam lazım" "işte bu çok komik" dediğim her şey aklımdan uçup gidiyor..
Son günlerde bayan arkadaşlarımla en çok konuştuğumuz konu tabii ki hayatlarındaki erkekler(:
Yani onlar ne dedi,ne yaptı? Aslında demek ya da yapmak istedikleri nedir?
Neden bazı sözleri bize ok gibi saplanmakta?
Ve görünen o ki asla bizim anladıklarımız hissettiklerimizle onların anlatmaya çalıştıkları birbiriyle örtüşmüyor.. Izah ettiklerindeyse ikna olmuyoruz neden?
Çünkü "biz olsak" öyle davranmaz,öyle demezdik:p O zaman kesinlikle bilerek yapıyolar!:F
%100 olmasın da en az %90 durum bu.

Bizim mükemmel ve herbişeyi bilen olduğumuz su götürmez bir gerçek ya:p
Diğer taraftan erkekleri dedikodu yaparken izleme şansımız olsa (ki oluyo sık sık) onların da "off beni hep yanlış anlıyo ama" ya da "bana güveni yok ne desem inanmıyo" "valla aslında ben şunu demek istemiştim" dedikleri şaşırtmamalı bizi dimi?
Aslolan şu ki,kişilerin davranışları karşısındakinden ne beklediğinin sinyalini veriyormuş aslında.Size nasıl davranılmasını istiyorsanız öyle davranır-mış-sınız.Bu mantığa uygun görünüyor.
Örneklemem gerekmez sanırım?
Kaldı ki kitabı bile var sonsuz örneklerle: 5 sevgi dili
Ayrıca bu kitabı anlatıp kafanızı ütmeye niyetliyim alıp okuyun çalışın da gelin:D
Nerde kalmıştık?Benden beklediklerini yapmıyorsan eğer orda bir temassızlık var demektir.
Genelde de erkekler işte bunu yapar.Daha doğrusu yapmaz.Yani hiçbişey yapmaz sizi ayar eder.Ama o leb demeden sen leblebiyi anlıcaksın bu böyle.
Neyse geç oldu kafam da karıştı zaten oldum olası yazıları bağlayamam cümleleri de.Noktalamasız uzar gider hele sms atıyosam vay halinize:p

Bi şarkıyla bitiremek gerek:

evlenmek gerek:)
sağ tıklayıp açarsanız dinleyebilir pc nize indirebilirsiniz.

4 Aralık 2010 Cumartesi

Lütfen önce üye olunuz efem!


Üye olmaktan gına geldi iflahım kesildi resmen ama çare yok!
Bir konu aratırsınız işinize yarayacak cevap nedense hep forumlardadır,ama hop "önce üye olmalısınız" (ki sevmem forumları yok rep, yok tşk et öyle link görünücek,yanlış yere başlık açmışsınız,falanca zamanda cevaplanmıştı okuyun 18 ay önceydi ne var? vs kasıl babam kasıl)
Bazı forumlar sarar hoşunuza gider ama orda da müthiş bir yarış söz konusudur nedense:)Neredeyse askeri düzen geçerlidir ast-üst ilişkileri babında:p
Bazı oyunlar için avatar-profil resmi gereklidir ,bu da keyiftir benim için kocaman bir arşivim var:p Ama fotoğraf kaynakları ve online düzenleme siteleri de üyelik bekler:/
Oyun sitelerini zaten saymıyorum bile üye olmak yetmez hatta tam anlamıyla oyunun "ayrıcalıklarından" faydalanabilmek için vip olmanızı önerirler.Bir süre sonra bu kaçınılmaz olur,bu kez de başka bir siteye üye olmanız gerekebilir ödemeyi banka veya ptt yoluyla yapabilmeniz için:)
Blog yazsam mı yeniden dersiniz(yeniden benim için geçerli:)) tema siteleri bile üye olmanızı önerebilir.

Hah,bir de bunlara benim gibi ŞİFRE UNUTMA özürünüz eklenirse tadından yenmez,aynı siteye 2.kez giremezsiniz eğer tarayıcınız kaydetmemişse-ki çoğu zaman sadece kullanıcı adı kaydedilir parola yeniden girmeniz gerekir:/
Yeniden üye olmanız gerekirse "bu kullanıcı adı alınmıştır" ya da "bu adresle daha önce kaydolunmuştur" uyarıları sizi kapıda bekler:)
Buna bir çare lütfen ne can dayanır ne msn adresi:F
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...