Evlilik bir mecburiyet midir?
Güzel bir konuda yazmış sevgili Misi ve beni de mimlemiş. Canım pasörüm Bricit te bu konuda mimlemiş,çok teşekkür ediyorum. Üstütmdeki kasveti atarmıyım bu bahane ile bilmem:)
Umarım aktarabilirim düşüncelerimi bu konuda..Uzun zaman oldu başlayalı ama bu konuya yetersiz geliyor her okuduğumda birşeyler eksik gibi..
Evlilik bir mecburiyetmidir deyince farklı , kadınlara sunulmuş tek gelecek midir deyince çok farklı iki konu bu bana göre.
Evlilik bir mecburiyet değil aidiyettir, bir sahiplenmedir,paylaşımdır özetle.. bir olmak bir ömrü paylaşmaktır.
Kadınlara sunulmuş tek gelecek tabii ki değildir tercih meselesidir, öncelik meselesidir, önce eğitim,iş kendi ayakları üzerinde duracak güçte olmak şarttır günümüzde ama sonrasında yalnızlığı tercih eden olamaz ömrünce- doğru insanı bulduğunda kendiliğinden oluşan bir durumdur evlilik..
Tek gelecek değildir ama gelecek planlarımız arasında yer alması gereken en güzel amaçlardan biridir evlilik.
Evliliği sadece imza olarak görmek apayrı bir konudur onu kendi düşüncelerimden uzak görüyorum ve girmiyorm. Buna karşı olanlar ve evliliği savunanlar ayrı bir yazı konusudur çünkü.
Bizim toplumumuzda,yöresel farklar olsa da, kız bebek doğduğu an ilk don atılır sandığına "donansın çeyizi" diye ve büyüme esnasında da en çok oynadığımız oyun "evcilik",görevse "anne" olmaktır.
Bize bebekler alınır bıkmayız onları giydirip yedirip elbiseler dikmekten..tıpkı annemizin bize yaptığı gibi..sessizce ayağımızda sallarız bebeklerimizi,severiz de azarlarız da, ilk olmak istediğimiz şeyse "gelin" dir..
Bilinçaltımıza işleyen bir şeydir büyüyünce yuva kurma gelin olma hayalleri..
Ve her kadının içinde vardır anne olma isteği, zamanla artıp azalmakla birlikte kadına verilen en büyük ayrıcalıktır anne olabilmek, sevdiğinden bir can taşıyabilmek,
Tanrıdan bir armağandır evlat ve bir gün bunu yaşamak isteriz er geç.
Kim istemez ki huzurlu mutlu bir beraberliği,kimbilir ne mücadeleler verdiği aşkını evllikle ve sonra şöyle bişeyle süslesin? Evlilik aşkı öldürmez güçlendirir bana göre ve gördüm bunu ben:) (mesela burda yazmıştım)
Ait olmak ve sahip olmak ayrılmaz bir bütündür önce birbirinize ve sonra sizden olacak bişeylere..
O verilen en güzel armağan en kutsal emanet değil mi yaradan dan bize? Birbirimize de emanetiz benim fikrimce,ait olmak-sahip olmak mal misali benimdir o ya da ben ona aitim demekten ibaret değil çok daha derin ve anlamlı..
Bazen ağlayacak bir omuz,huzurlu bir liman ,bazen fırtınalı tutkulu bir açık denizdir beraberlik..
Prensestir herkesin minik kızı..en değerli sıfatlarla tanımlar kızlarını tüm anne babalar..
Yuvadan uçacak bir kuş misali üzerimize titrer ve bembeyaz gelinliğimizle bizi kapıdan yolcu etmek ister anne babalarımız. Belimize eskilerin "gayret kuşağını" bağlamak ister babamız.. Gururla ,ama o kadar buruk..
Sonra yetiştiğimiz topraklara göre şekil alır kaderimiz..bazılarımızın o çıktığı kapıya dönme şansı yoktur bir daha,gelinlikle çıkar kefenle döner diye atasözümüz bile vardır malesef.
.Onlara sunulan tek gelecektir kaderdir evlilik malesef. Şansına mutlu olursa ne ala ama bi kumardır işte.
Binbir hayalle çıkılan yolculukta sonu hüsran olsa da öylece solup giderek ölmesine göz yumulur ne yazık ki üzerine titrenen nazlı çiçeğin..yeter ki "aileye bir söz gelmesin"
"Elalem ne der" ci "kaderin bu" cu ların elinde heba olup giden, hele de kendin istemişsen "kendi düşen ağlamaz" mantığıyla yaşamak yaşatılmak daha doğrusu ..Kalbe uyup verilen kararın,tercihinin hata olduğu yanlış okul seçminde bile makul bulurken bazı aileler nedense evlilikte bu hatayı bir türlü sindiremez içine.
Kimse kadına yapıştırılan"dul" olmanın ağırlığını kızı taşısın istemez de, ama sebepsiz değildir hiçbir kaçış..
Oysa yeni bir okula başlamak, kendine yeni bir yol yeni bir hedef seçmenin kendisini mutlu edeceğine inanan insan bu kararı zor da olsa yürümeyen evliliği için de kullanabilmeli ve ailesine en çok ihtiyaç duyduğu bu zamanda onları yanıbaşında bulabilmelidir.
Aşkla başlasa da araya aileler girince ciddi bir sorumluluğa dönüşür elbette oyun değildir evlilik, taşıyamayacak olanlar girişmemelidir.Lakin her masal "onlar erdi muradına" diye mutlu bitmeyebiliyor..
Evlilikten korkulmasının, dayatma görülmesinin,resmiyete kavuşmasını bir imzadan ibaret görmenin en büyük sebepleri bunlardır bana göre.Bu yola girince dönüşü yok düşüncesi kimi huzursuz etmez korkutmaz ki?
Bir de evlliği baskı yapan aileden kurtulma, statü atlama, maddi rahata kavuşma yolu olarak görüp amacı kendi çıkarı için kullanan ve hayatı eşine zehir eden bayanlar yok değil. Bu ara felaket örnekler görmekteyim:)
Evlilik her iki taraf için de bir gelecektir, sevgi ve aşk varsa temelinde siz inşa edersiniz el ele..
Son olarak sevişmek için devlete imza vermek olarak basit görmüyorum evlliği, bu acımasızlık olur.
Cinselliği kim nasıl yaşıyor hangi inanca veya ahlaki yapıya sahiptir bu konuda konuşmayı da uygun görmüyorum, kişisel ve çok özel bir konu bu ne birbirimizi yargılmaya ne akıl vermeye ne kınamaya da hak görmüyorum.. ama diyebilirim ki evlenmeyi beklemiyor büyük bir kitle (inkar etse de gizlese de toplum baskısından dolayı-ki zaten bahis konusu olması gerekmiyor) yani sadece bunun için evlenilebileceğini de aklım hayalim almıyor benim.. Çok çok dar kesimlerde belki.. çok büyük bir hatanın başlangıcı olur bu ( kastettiğim yalnızca bu nedenle evlenmeye kalkışanlar)
Yine de nesiller ilerledikçe su yüzüne iyice çıkan duygusal ve bedensel dejenarasyonun sonu nereye varacak bu da bizim dışımızdaki avrupai toplumları da endişelendiren bir durum.
Duygusal olarak bir şey hissetmediğin biriyle yaşanan bedensel ilişkiler zamanla ruhta onarılmaz yaralar açıyor, okuyoruz çevremizde de şahit oluyoruz.Ben şahsen bu konuda çok örnek verebilirim (ama vermicem tabiiki üstteki satırlarıma bağlı kalarak) Zamanla bişey hissetmez hale geliyorlar çok vücut hiç vucut ve ruh oluyor:p
Neyse bu konu uzadıkça uzar sapar hatta burda kesiyorum unuttuklarım illaki vardır aklıma geldikçe eklersem dizi olur:D
Okuyan herkes mimlenmiştir.
Ne kadar kapsamlı, geniş bir yazı olmuş.
YanıtlaSilEvliliği ben de doğal bir süreç olarak görüyorum. Zorlanması tabi ki çok kötü, ama yanınızda aşık olduğunuz bir insan varsa dünyanın en güzel şeyi evli olmak :)
Evlenmedim hiç ama özetle gereklidir bence =)
YanıtlaSilBu yazının altına gözüm kapalı imzamı atıyorum. Tebrik ediyorum. İyi ki varsınız..
YanıtlaSilÇok güzel yazmışsıınn çok tok cümleler kurmuş bi çırpıda anlatmak istediklerini anlatmışın :))
YanıtlaSilBu yazına baştan sona katılıyorum.
söylenecek ne varsa söylenmiş.. eline sağlık çok da güzel olmuş..
YanıtlaSilyüreğine sağlık canım harıka anlatmıssın
YanıtlaSilgayet güzel yazmışsın. ben kendi adıma evliliğin getirilerinden korkan bir insanım. ilerde ne düşünürüm bilmiyorum ama şu an da, hele ki bizim ülkemizde evliliği tehlikeli buluyorum. ülkeyle alakası yok aslında, insanları tehlikeli buluyorum:)
YanıtlaSilyasalardan hoşlanmıyorum, en kötü ihtimalle boşanmanın stresini göze alamıyorum. bir de bunu kendi adıma sadece çevrem mutlu olsun, insanlar aileme laf etmesin diye yapacağımı düşününce çok inciniyorum. çünkü ciddi anlamda evlenmek istemiyorum... öyle işte... içimi döktüm...
bir de şarkıyı pek severim!
Nesrin aynı fikirdeyim aşk olmalı temelinde sağlam olması için aynı zamanda mantıkta olmak zorunda elbette,teşekkür ederim beğendiğin için:)
YanıtlaSilRebecca aynen biz denemeden gazel okuyanlardanız:D
YanıtlaSilProfösör siz iyi ki varsınız asıl,çok teşekkür ederim görüşünüz benim için çok değerli:)
YanıtlaSilPembe Kereste çok tşk seviyorum seni kuzucuk:*
YanıtlaSilUmay illa vardır eksik yanlar ama çok teşekkür ederim:)
YanıtlaSilBricitim çok sağol:*
YanıtlaSilNini ben de eklediklerine katılıyorum,çok korkuyorum ben de ama bunlar bizi evlilikten vazgeçirmemeli yine de,belki de hayatımızın geri kalanı çok daha huzurlu mutlu geçecektir mavi umutlarımızla;) :)
YanıtlaSilçok güzel bir yazı olmuş ve tümüne katılıyorum..
YanıtlaSilben de de bir MiM'in var..
bir süredir mim yazamadım çok tşk:)yazdım yayınlanmayı bekliyo:)
SilBAK bu parçayı ve yazını kaçırmışım ve bu parçayı ilk kez dinledim..:)Pazar pazar gelinliğe özlem duyanları düşününce de şöyle bir durdum,yutkundum..:))
YanıtlaSilSorma,şarkı beni de hasta etti ayrıca:)
Sil