1 Ağustos 2020 Cumartesi

Derdin neyse davan odur.

“Sizin davanızı bilmek isterim, mananızı öğrenmek için.
Mananızı bilmek isterim davanızı öğrenmek için. 
Her İnsan kendine bir değer biçer, atfeder ve vehmeder.
Sonra kendine biçtiği bu değere şahit arar. Bu değere şahitlik edenleri sever. 
Biçtiği bu değerden bile çok değerli olduğuna şahitlik edenlere ise aşık olur. 

Çektiği acıların kaynağı budur.
Bu yazıyı okuyan okuyucu yüreğine bakarsa dikkatlice ayan beyan görecektir ki, çektiği en büyük acı, ona hak ettiği değerin başkaları tarafından verilmemesi, bu değer iddiasına şahitlik edilmemesidir.
İnsanlar yalancı şahit arar dururlar.
Bazen bulurlar, en başlarında sevgi duyarlar bazen de aşk yaşadıklarını iddia ederler ve sonunda cayır cayır yanar yürekleri.
Yalancı şahitlik kısa sürede biter zira.

Kişinin değeri, anlamı kadardır. 
Kişinin anlamını onun manası belirler, mana yoksa anlam olmaz. 
Kişinin manası, davası kadardır.
Kişi ancak davası kadar mana taşır.
O halde kişi davasını nasıl öğrenebilir? 
Kişinin davası ancak derdidir.
Derdin neyse davan odur. 

Ya derdini dahi bilmeyenler?
Kişinin derdi en çok konuştuğu şeydir.
Ey iddiacı sen derdin kadar değerlisin. 
Bırak başkalarını da “gerçek” derdine bir bak… 
Vesselam...” 


-Şems-i Tebrizî 




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...