18 Ağustos 2011 Perşembe

Biraz uyu..İpek uyu...:(

Günlerdir sadece mp3 dinleyip kitap okuyorum zihnimdeki kara bulutlar dağılsın diye
bazen daha beter olsam da dinlemekten vazgeçemediğim bi şarkı var,sözleri öldürücü..
Ve dinledikçe daha da bağlanıyor insan.
Hele şarkının sonunda Cem Adrian ın süpriz gibi çıkması,birlikte devam etmeleri ve bir şiirle ve tamamlaması yok mu, sanki her bir satırı ben,ben yazmışım gibi dersiniz ve size dokunur ya inceden inceye bi yarayı sızlatır hani..öyle işte..
paylaşmak istedim..

Gelmiyorsa artık yardıma bir zamanlar ağladığın omuzlar
Soğumuyorsa  kalbine akan kaynar sular
Tanıyamıyorsa artık gözlerin aynadaki şu sessiz ve yorgun adamı
Kurumuyorsa yanağından akan tuzlu sular..

Nefes alamıyorsan, açıklayamıyorsan,tutunamıyor kanatlanamıyorsan
Ve artık başaramıyorsan...

Olsun olsun varsın şimdi uyu biraz uyu
Kurşuna dizilmiş yalnızlığının yanına uzan ve biraz uyu

Durduramıyorsan artık adımlarını hep aynı ıslak kaldırımlarda
Sayamıyorsa parmakların geçen yılları
Unutuyorsa artık ellerin eskiden tuttuğu elleri
Kayboluyorsa aklından tek tek isimleri

Nefes alamıyorsan, açıklayamıyorsan, tutunamıyor kanatlanamıyorsan
Ve artık başaramıyorsan...
Olsun olsun varsın şimdi uyu biraz uyu
Kurşuna dizilmiş yalnızlığının yanına uzan ve biraz uyu

C.A
Olsun olsun varsın şimdi uyu biraz uyu
Kurşuna dizilmiş yalnızlığın yanına uzan ve biraz uyu

Sadece çocukken uyanıksındır bunu bil
Herşeyin farkındasındır her sese dönüp bakarsın
Büyümek, uyumak ve unutmak gibidir
Ve büyüklerin dediği gibi;
Uyuman gerekir büyümen için
Sağır ediyorsa sessizlik ve kör ediyorsa aydınlık
Sadece sana görünen ve kimseyi inandıramadığın bir hayalet gibi
Yanıbaşında otuyorsa yalnızlık bu gece
Hep aynı saatte kapını çalan bir düşman gibi bekliyorsa seni
Ve canına kast edecek bir kılıç gibi sallanıyorsa tepende
Unutabilmek için hepsini
Biraz uyu...

15 Ağustos 2011 Pazartesi

zorunlu yokoluş

Tatildeyim.zamansız ve gönülsüz de olsa..
Hayatımda istemediğim kötü süprizler de oluyor malesef.
Ama iyiym,olmak zorundayım.
Çünkü ben bana lazımım..

İyi bakın kendinize.

5 Ağustos 2011 Cuma

5 TL nız var mı?

İstesem verirdiniz değil mi 5tl borç?
Onu şimdi paylaşalım mı hayırlı bir şey için?

Çocuklar ölmesin! hiçbir yerde ölmesinler henüz yaşamın ne olduğunu anlamadan:(
Bu yazıma resim koymaya gönlüm dayanmıyor benim..

Bir çok kaynak var yardım toplayan mesela:
Buradan geniş bilgiye ulaşabilirsiniz.
Hatta anasayfadan çok daha geniş kapsamlı yardım konularına el verebilirsiniz.

Unicef e ise buradan ulaşıp bağış yapabilirsiniz.

5 TL bağışla Afrika açlıktan ölmesin AFRIKA yaz 3072 
veya 5601 e yolla..
yada ACLIK yaz 5777 ye gönder..

Bu cümleyi gün boyu birkaç kere twitter dan veya facebooktan paylaşmanız münkün,lütfen ihmal etmeyelim

Dini yada İslami içerikli bir yazı yazamam bunu sevgili Profösör yapmış sağolsun,
ben sadece vicdani şeylerden bahsedebilirim burda
Bütün gün oruca dayanıyorum acıktım ,susadım diye sıcaktan mızmızlanıp canımız ne çektiyse yüklenip evde on çeşit donanmış sofralara oturunca orucun amacını unutuyormuyuz?
Tutmak şart değil,nefsi terbiyeydi asıl amaç hani? Hangi, dinden mezhepten olursanız olun..
Tokluktan uykumuz gelip üstüne dondurma tatlı keyfi yaparken hep aç olanları unutmuyormuyuz ne dersiniz?
Oysa 2 dondurma parasına müsait oldukça sms atarak yardım eli uzatma şansımız varmış..


Ne zaman ülkemiz dışı bir muhtaçlara yardım konusu olsa "bizim memlekette aç kalmadı mı" diyen zihniyeti anlamam mümkün değil benim.
Gücünüz varsa yapın tabii önce kendi insanımıza,ama bizim insanımıza da böyle düşünüp yardım eli uzatmasalar nasıl olur onu da bir kenarında tutun aklınızın olur mu?
Bir somun paylaşacak maddi ve vicdani gücünüz varsa bir tane de diğerlerine verebilirsiniz,inanın gönlünüz verdikçe yücelecek kötülüklerden arınacaktır..

Bugün sokakta dilenen biri 5 tl ye burun kıvırırken (evet gözümle gördüm bunu meslek edinen ve sinirlenenleri) ,oturduğunuz yerden 5 tl ye yardım fırsatına hayır demeyeceğinizi ummak istiyorum ben..


İnternetten topladığım bilgilere göre
5 TL ile yardım yolları:

İHH
TURKCELL, VODAFONE VE AVEA tüm hatlardan "SOMALI" yazıp 3072'ye SMS göndererek 5 TL bağışta bulunabilirsiniz.
www.ihh.org.tr


Kimse Yok Mu Derneği
TURKCELL, VODAFONE VE AVEA tüm hatlardan “ACLIK” yazıp 5777`ye SMS göndererek,
5 TL bağışta bulunabilirsiniz.
www.kimseyokmu.org.tr

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
1 Ağustos’tan itibaren başlayacak olan uygulama ile bütün operatörlerden
"AFRIKA" yazıp 5601’e gönderilecek olan SMS’ler 5 TL karşılığında olacak,
3 SMS gönderildiğinde bir fitre bir iftar parası verilmiş olacak.
www.diyanet.gov.tr

2 Ağustos 2011 Salı

“Beni anlamalısın. yaşarken anlaşılmaya mecburum”

Benim bir Arya'm var ki benim tam tersim kelime cambazı,gevezemi geveze tatlı mı tatlı:)
Ve çoğu zaman blogunu okuyup nerdeyse tepinerek güler bir de yanımda kim varsa ona okur bi daha gülerim,en sıkıntılı zamanlarımda yüzümü güldürür ve o da hiç unutmaz beni:*
Zaten burda birkaç blogdaşım var ki, değerleri ölçülemez benim için:)
Ve bugün Arya nın blog günceli gelince aha dedim yine neler döktürdü acaba, tuhaf bir gün geçiriyorum bir anda üzülüyorum bir anda neşeleniyorum dengesizlik abidesi gibiyim bir nevi..kesin gülme komasına giricem tam olucak dedim ama verdiğim linkte harika bir yazı yazmıştı,kendi büyüdüğü dönemlere ait,ramazana ve unuttuklarımıza dair..
Aslen çok farklı ortamlarda büyümüşüz ve imreniyorum anlattığı zaman çocukluğunu,o ağaçlara tırmanıp kocaman bahçesinde her daim insanlar olan sofralar kurulan kapısı açık evlerde bense İstanbul un ortasında bir apartmanda büyüdüm komşularımız ne kadar muhteşem de olsa bir çocuğun özgürce sokakta oynayamamış olması çamura toza bulanmadan prenses gibi büyütülmesi inanın çok acı:(
Ve ona yazdığım yorum uzadıkça uzadı,bence önce onun yazısını okuyun şurdan ve benim yazdığım yorumu daha iyi anlayın..beni anlayın..lütfen..

Oğuz Atay der ki:Beni anlamalısın. Çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum”

Ahhh ilk defa gülmeye gelip hüzünlendim bu kadar,ben çocukken istanbulda büyüdüm bu değerler gene vardı ama bu kadar içten değil,sonra babam hastalandı ben 12 yaşındayken ve bir köye taşındık (kasaba gibi bir yer) ama nasıl güzel,bahçeli evler,erik ağaçları..trafikten kötülükten korkan annenin koruma içgüdüsüyle sadece kitaplarıyla dost olup bi apartmanın en üst katında mahsur büyümüş bi çocuk için ne demek bunlar biliyomusun?
Okuldan gelirdim bahçede komşular,elleri dolu kimi kek yapar kimi hamur kızartır çay kaynar sürekli,herkesin kapısında bir ip..haber vermeden bu gece müsaitmisiniz demeden girip seslenirlerdi avludan.Kapı önünde çekirdek çitler dantel yapar çay demlerlerdi gene:)
Sokaktan eve girmek istemezdi canım ve ilk defa samimiyeti gördüm hayatımda..birbirini tanımayan çocukların paylaşmayı bilmeleri,sırayla bisiklete binmeleri,bir top var diye kocaman gruplar halinde yakartop oynandığını,herşeyim varken nasıl yalnız olup zevk alamadığımı öğrendim ben..Annelerden biri kocaman bi dilime salça,kekik,zeytinyağ sürerken kendi çocuğuyla beraber kaç çocuk varsa üşenmeden,esirgemeden nasıl hepsine sürüp verdiğini hayatımda ilk defa gördüm,evde hayatta  yemem dediğim ekmeği çocuklar yiyo diye yediğimi ve nasıl tatlı geldiğini..Annesi çağıran çocukların arkadaşlarıyla olmazsa yemediklerini:D
Ve ramazan geldi, ilk defa diyebilirim bu kadar özene bezene oruç tutulduğunu gördüm,baahçelerde erişteler kesildi tarhanalar yapıldı,salçalar hazırlandı..
Şölen bayram havasında geçti ramazan ,sokakta oynayan çocuklar asla su içmez ekmek yemezdi.
Ve her akşam komşular Allah ne verdiyse deyip yaptıkları yemekten börekten yollarlardı,annem de benimle onlara..Tutmayanlara küfür edilmez tutanlara hürmet gösterirlerdi diğerleri.
Hayatımın en güzel en mutlu dönemiydi.En şaşırtıcı..
Yazık ki kısa sürdü..gene metropole döndük..gene soğuk duvarlar..
Yani dönem falan değil güzel ülkemin şurasında bunlar böyleyken,başka tarafında kayıp bu değerler..
Hüzünlendim ben yine bunu bloguma yazayım çook uzun oldu,öperim:*

ps:daha uzun ayrıntılı anlattım ama:) aryama tşk

Ruh eşi..

Yunan mitolojisinde bir inanışa göre;

Olimpos Tanrılarından önce kainatı yöneten Titanlar insanı ilk önce iki başlı, dört bacaklı, dört kollu yaratmışlar.

Ancak Tanrılar,kendilerinden daha mükemmel olan bu yaratığı kıskanmışlar.

Derken savurdukları şimşeklerle bu bütünleşmiş harikulade yaratığı ortadan ikiye ayırmışlar.

O ayrılan bütünün bir parçası kadın diğer parçası erkek olarak yeryüzüne karıştırılarak dağıtılmış, dev tanrılar Titanlar tarafından...

İşte o gün bu gündür kadın, erkek olsun yeryüzünde hep öteki yarısını yani ruh eşini arar dururmuş...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...