16 Ocak 2014 Perşembe

Yüzüm kime dönük olursa olsun , yüreğim hep sana dönük olacak…

Cemal Süreya , her yerde olan ansiklopedik bilgileri kopyalayıp doldurmayı oldum olası sevmemişimdir,
şiir okumayı ve anlamayı keşfettiğim ilk uyanış dönemlerimde, önce uzun şiirler sevdim, kafiyeli şiirler,Ümit Yaşar Oğuzcan şiirleri mesela, içinde kırık bir aşk barındıran, bir hedefi ve hikayesi olan şiirler.Sonra kısa şiirler sevdim, bu kadar az sözcükle nasıl bu kadar büyük duyguları anlatabildiklerine hayran oldum hep..
Özdemir Asaf, Afşar Timuçin, Oruç Aruoba ve diğerlerini tanıdım sonra..
Nazım Hikmet mesela şiirleriyle sevdim, hasret şiirleriyle Piraye'sine yazdığı, ama öyküsünün kalanını duyunca hiç sevmedim onu..hiç. Boş, büyük sözler demek lafta kalabiliyo ihanetle taçlandırılabiliyordu.
Bu yüzden ben en çok Piraye'yi sevdim.. o onurlu, beklemeyi bilen kadını, sadece şunu okumak bile benim için yetti:
Piraye'nin kendisine yazdığı bir mektubu 'mısra ve kafiyeleştirip' şiirleştiren Nazım Hikmet; şu açıklamayı da ekler: "Senin yüreğini çalmışım karıcığım şiirlerini de aşırmağa hakkım var."
 Bu şiirdeki vasiyette de Piraye öldükten sonra yakılıp, külleriyle bir kavanozda, 
Nazım'ın odasındaki ocak üzerinde olmayı istiyor ve ekliyor:
Fedakarlığımı anlıyorsun
Vazgeçtim çiçek olmaktan
Senin yanında kalabilmek için

Ama Piraye'nin bir de şartı var, ölünce Nazım'ın da yanına gelmesini istiyor. 
Nazım'ın vasiyeti olan, Anadolu'da bir köy mezarlığındaki çınar dibinde yatma isteğinin gerçekleşmemesi gibi bu da gerçekleşmemiştir..

Ben bu yazıyı yazmaya başladığımda Cemal Süreya'nın ölüm yıldönümüydü ..

ama yarım kalan pek çok yazım gibi bunu yazana kadar da bugün Nazım Hikmet'in de ölüm yıldönümüymüş..
Alıntıyı yazarken bile gözlerimden akan yaşlar durmadı :(
Aşkı onlar gibi anlatan kalemler yok artık, onlarla sevdik biz şiirleri ama felsefecilerin kuramlarına aykırı hayatlar sürmesi gibi şiirlerine de aykırı yaşayan şairler olmuş belli ki..
Şimdiyse çok daha yalın çok daha basit kelimelerle tanımlanıyor aşk, belki de anlamını yitirdiğindendir..
Hep dendiği gibi, o eski aşklar yok artık..başaramıyoruz..başlıyoruz ama gerisi gelmiyor, bir kitaba başlayıp bitmeden diğerine heveslenen hiçbirinden bişey anlamayan, adapte olamayan şaşkınlar gibiyiz..Bazen aklımıza geliyor, "nerde kalmıştım?" ya da "acaba gerisi nasıldı?" desekte kitap ortadan kaybolmuş oluyor..
Bazılarımız da ördüğü buzdan duvarın ardından bir adım atıp öteye geçmeye o kadar korku duyuyor ki, neleri ittiğini bile bilemiyor..Kim gibi mesela?

Herkesin beklentisi farklı da olsa hayattan aşktan yana,anladım ki  benimki sadece buymuş mesela:
Ama..bu dizeleri ben bu biçimde birleştirmeyi akıl edememişsem, yazsam da kimse görmemişse eğer, anlamamışsa ya da bana söylenmemişse..(söylenip de o söz tututlmamışsa özellikle de)
işte onları farklı kılan, bam telimize dokunduran budur..
Bir erkek bir kadına üsttekini ve bunu söylemeyi akıl edebiliyorsa, onu sevmemek imkansızdır:')

En azından benim için..hah ben o adama ömür boyu çayımı sen demler misin dediğinde hayır diyemem..der miyim yoksa? :)
Herkesin ruh eşini bulmasını dilerim..(imkansızı istemek olsa da)

Umudum benim,Kadınım !
Çayı en güzel sen demlersin...

8 yorum:

  1. Arasıra bloğa gelip, sohbetin belini kırmak lazım. Yine samimi ve yine düşündürücüydü bu zazın.

    YanıtlaSil
  2. ne içli yazarmış ne hissli adammış *-*

    YanıtlaSil
  3. ruh eşi zor be böcüğüm,işte o zor :)
    harika bir anma yazısı olmuş.
    ben Afşar Timuçin i hiç okumamışım onu farkettim :)
    ps;seni yeniden görmek sevindirdi bilesin :)

    YanıtlaSil
  4. Profösör ben özledim yorumlarda sohbet etmeyi,hikayelerinizi:)
    Teşekkür ederim, saygılar

    YanıtlaSil
  5. Bircan yazdıranlara da bakmak gerek sanki, ama taş olsa bu sözleri işiten de hani...:)

    YanıtlaSil
  6. Ceren yok bir umudum zaten de, gene anma yazısı bile cırlayarak olmuş bak onu farkettim,özledim seni:**

    Afşar Timuçin'i oku o zaman:)

    YanıtlaSil
  7. Insanlarin ruh hali bu kadar karisik oldugu bir dönemde ruh esini bulmak nafile. Bende olaya farkli bir acidan baktim. Cok güzel bir yazi olmus. Yüregine saglik.

    YanıtlaSil
  8. Kalemine sağlık...Çok hissederek yazmışsınız ve o hissi okuyucuya da aktarmışsınız...Sabah sabah çok duygulandım...Ne yazık ki günümüz aşkları soyut,derinlik yok...Her şeyi tükettiğimiz gibi aşkı da hızla tüketir olduk...Sevgiden,aşktan kırılmamak için kaçıyor insanlar...Yaşanabilecek güzel şeylere korktukları için izin vermez olmuş insanlar...Bende pek bi dertliymişim:)Sevgiler...

    YanıtlaSil

YORUM ONAYI AÇIKTIR.
Yani; saygı sınırını aşmadığınız sürece tüm yorumlarınız yayınlanacak ve cevaplanacaktır, özel cevap için mail bırakabilirsiniz,
teşekkür ediyorum şimdiden..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...